13 Mayıs 2008 Salı

Durma,Git Gidebildiğin Yere

Son zamanlarda kendimi çok iyi hissediyorum. Ağlayan zırlayan dövünen söven kişiler bile canımı sıkmıyor. Gelecek kaygısına, yaşadıgımız ilişkilere, aldatmalara ve yersiz sözlere de takılmıyorum! Hayatın yaşadığımız şeylere verdiği (-) notun hep bir telafisi olduğunun farkındayım. Kimin başkası hakkında ne düşündüğünün zerre kadar önemi Y.O.K! Kendi ellerimle saldığım ipleri geri çekerken,beynimdeki şeyleri boşaltmanın verdiği hazsa muhteşem! Ne kadar hep "bu dünyayı dalgaya alan" tavrımla yaşamak istesemde, kıyafetin bazı yerlerinde potluklar oluşuyor. Olacaklara guardımızı alsak da,zırhızımızda açılan delikleri tekrar kapayacak materyaller doğada biryerlerde var. Ama o kaynağı nerede bulursun ya da bulabilir misin orası sana kalmış...

Geçen gün dağınık yatağımın kenarında gördüğüm eski arkadaşımdan kalma bir not bütün günümün iyi geçmesi için bir kıvılcım etkisi yaptı. Notta sadece; "Gülmeyi unutma! " yazıyordu. Notu okuduğum sırada da alt kattaki densiz kişilerin evinden yükselen,Duman'ın solisti Kaan'ın sesinden Hayatı Yaşa şarkısı beni iyice keyiflendirdi. O an bütün gün o keyfi saklı tutmak için birşeyler yapmam gerektiğini anladım. Ve o gece farklı bir şehrin yıldızları altında,harika bir ses dinliyordum. Biliyordum,herşey çok hızlı gelişiyordu ama dünyanın dönmesini beklersen çok zaman kaybedersin...

1 yorum:

lalena dedi ki...

tıpkı apple tasarımcısının bir üniversite mezuniyetinde yaptığı konuşmasındaki şu cümlesi gibi:
"Hayatının her gününü son günmüş gibi yaşarsan, günün birinde haklı çıkarsın."